Nisan ayında yaşanan zirai don felaketi, 36 ilde milyonlarca çiftçiyi etkiledi. Kayısıdan üzüm ve fındığa kadar birçok üründe önemli kayıplar meydana geldi. Milyonlarca ailenin geçim kaynağı olan tarım, felakatlere ve iklim krizine karşı tamamen savunmasız bırakıldı.
Sistem Yetersiz, Çiftçi Sahipsiz
TARSİM yalnızca üreticilerin %38’ini kapsıyor. Ziraat Bankası ise çiftçiyi değil, başka sektörleri finanse eder hale geldi. Tarım sigortaları karmaşık ve yetersiz, tazminat süreçleri gecikiyor. 5.2 milyon kişinin ekmeğini etkileyen tarıma artık gerçekten el atma zamanı geldi.
Bir an önce:
- Zarar gören çiftçilerin borçları ertelenmeli, faizsiz krediler sağlanmalı.
- Tarım sigortası yaygınlaştırılmalı, tazminatlar hızla ödenmeli.
- Yerli, dona dayanıklı çeşitler desteklenmeli.
- Erken uyarı sistemleri yaygınlaştırılmalı.
- İklim krizine uyumlu tarım politikaları derhal hayata geçirilmeli.
Devletin Görevi Üretenin Yanında Olmaktır
Devletin çiftçiye verdiği destek, faize ödediği paranın sadece 1/11’i kadar. Bu tablo, üreticinin ne kadar geri plana itildiğini gözler önüne seriyor. Devlet, bu zor günlerde çiftçinin yanında olmak zorundadır. Bu sadece bir sosyal sorumluluk değil, aynı zamanda gıda güvenliği ve ekonomik istikrar meselesidir.